Şam iç Kalesi

Suriye Şam 11. Yüzyıl

Dımaşk KalesiOlarak da bilinir.
Dönemi

Selçuklu

Özellikler

Şehrin kuzey batısında bulunan Şam iç Kale'si ilk inşa tarihinden sonra sürekli olarak geliştirilmiş ve değişikliğe uğramış bir yapıdır. Şam kentinin etrafını çevreleyen surların tarihi çok daha erken bir döneme kadar gitmektedir. Suriye coğrafyasının her zaman başkentliğini yapan Şam (Dımaşk), Selçuklular zamanında da önemli kentlerden birisidir. Kassiyun dağının eteklerine kurulmuş olan kent, bugün şehrin ortasında kalan Barada ırmağı kıyısında kurulmuştur. Suriye'deki ortaçağ kalelerin büyük çoğunluğu yüksek bir kayalık üzerinde inşa edilmişken, Şam iç Kalesi daha düz bir yerde kurulmuştur. İç kalenin burada kurulmuş olmasının en önemli nedeni çölün kıyısındaki kentin en önemli ihtiyacı olan Barada Irmağı'nın taşıdığı suyu ve bu ırmak boyunca batıya yönelen kervan yolunu kontrol etmek olmalıdır.

Aynı zamanda Sarada ırmağı ile kalenin çevresindeki hendekler arasında bir kanal ile bağlantıda kurulmuştur. Bu kanal kentin kuşatılması sırasında kullanılıyordu. Günümüzde bu hendekler tamamen doldurulmuştur. Hendekler çevresindeki surların da bir kısmı yıkılmıştır. Selçuklu dönemindeki surların masif örgüsüyle kentin sağlam ve geçit vermez bir duvarının olduğu düşünülebilir.

Doğudan Akdeniz'deki limanlara ulaşan kervan yollarının deniz öncesindeki en son durağı olan Şam, bu özelliğinden dolayı ortaçağlarda bir ticaret kenti olmuştur. Antik çağdan ibaren önemli bir kent olarak konumunu İslami dönemde de korumuş ve geliştirmiştir. Müslümanların kenti fethiyle birlikte kentte çok sayıda yapı inşa edilmiştir. Ancak bunlar içinde özellikle Şam Emeviye Camisi en dikkat çeken ve anıtsal olanıdır.

Bu yapıda Selçuklular döneminde ilaveler yapılmış olmakla birlikte Selçukluların kent içinde yaptıkları en önemli yapılardan birisi şüphesiz iç kaledir. 635'de Müslümanlar tarafından fethinden sonra Emeviler tarafından imparatorluğun yönetim merkezi haline gelmiştir. Ancak dönemi içindeki Kahire, Merv yada Bağdat gibi diğer İslami kentlerle kıyaslandığında kent dokusu bakımından çok fazla gelişmiş bir şehir olmadığı anlaşılmaktadır. Emevi döneminin kentteki en önemli yapısı Şam Emeviye camisidir. Kent Roma Döneminden itibaren Grid (Hippodamos) planda planlanmıştır. Antik çağ sonrasında bu plan kentin çekirdeğinde bir süre daha varlığını korumuştur. Araştırmacılar kentin merkezinde bulunan "Suk'' ların bu grid planından kalanlar olduğu yönünde görüş bildirmektedir. 750'de halifeliğin Abbasilere geçmesiyle birlikte başkentte Bağdat'a nakledilmiştir. Bu tarihten sonra kentin gelişimi yavaşlamıştır. Klasik grid (Hippodamos) planında ciddi değişiklikler yapılmış, kent artık spontane bir planla daha çok mülkiyet ilişkisi çerçevesinde gelişmeye başlamıştır. 10.yy. başlarında kentin içinde mahalleler arasında bölünmenin oluştuğu, dini grupların duvarlar ile çevrili farklı mahallelerde yaşamaya başladığı görülmektedir.

Selçukluların fethi öncesinde Şam ve çevresi Fatımilerin ve lhşidlerin kontrolü altına girmiştir. Selçukluların bölgedeki varlıkları 1076 yılında görülür. Bu tarihten sonrada kent Selçukluların kontrolü altına geçmiştir.

Selçuklular kent içinde büyük çaplı sayılabilecek bir imar çalışması başlatmıştır. İç Kale mimarisi Selçuklu öncesinde Ortadoğuda da bilinmesine karşılık Selçuklular bu tür kalelerin inşasına sürekli el değiştiren bir ortamda ortaya çıkan gereksinim sebebiyle daha fazla önem verdiler. Şam şehrinin etrafını çevreleyen sur duvarlarının zamanın yıpratmışlığı sebebiyle kendilerini koruyamayacağını ve geldikleri bu coğrafyada güvenebilecekleri çok az bir kesim olması sebebiyle, dış kalenin bir bölümünü içeriden de sur duvarıyla çevirmek suretiyle kale haline getirdiler. iç kale bölgeyi ilk olarak feth eden Türkmen beyi Atsız bin Uvak zamanında inşa edilmiş, Melikşah'ın kardeşi Tutuş zamanında tamamlanmıştır. Kale içinde farklı tarihlerde gerçekleştirilen ilave ve onarım çalışmaları sonrasında mimarisi ve planını korumuş olmasına karşılık, yapı elemanlarında değişiklikler olmuştur. Yapı Selçuklu dönemi sonrasında bölgeye gelen Haçlı Frank askerlerine karşı askeri bir üs görevini görmüştür.

Kale Eyyübi yöneticisi Al-Adil tarafından 1202 yılında büyük oranda tahrip edilmiş, 1203-1216 yılları arasında ise bazalt gibi sert türde taşlar kullanılmak suretiyle yeniden inşa edilmiştir. Kale Moğolların bölgeye geldikleri (1260-1312) tarihleri arasında altı kez kuşatılmıştır. Son olarak Timur döneminde yaşanan kuşatmayla birlikte iç kale surları büyük oranda yıpranmıştır. Her bir kuşatma döneminde duvarlarda oluşan tahribatlar kuşatma sonrasında tamir edilmiştir. Osmanlı döneminde askeri birliklerin kaldığı garnizon görünümünde olan kale içinde çok farklı yapılar inşa edilmiştir.

Ortaçağ askeri mimarisinin gözde yapılarından birisi olan kale, kaba formda 12 burçtan oluşmaktadır. Kalenin içine üç farklı kapıdan girilir. Kalenin duvarlarının büyük bir bölümü 13.yy. da Eyyübi dönemine ait olmakla birlikte bir bölümü de Selçuklu döneminde inşa edilmiştir. Kalenin duvarları büyük oranda özgünlüğünü korumaktadır. Burçların çoğunluğu üç kattı olarak yapılmıştır. Kalenin içindeki yapıların büyük bölümü günümüze ulaşmamıştır. Muhtemelen İçkale içinde Selçuklu döneminde Tutuş tarafından da kullanılan bir saray da olmalıdır. Son yıllarda (iç savaş öncesinde) iç kalede arkeolojik kazı çalışmaları başlatılmış ve kalenin farklı dönem kullanımlarıyla ilgili olarak önemli buluntular ele geçirilmiştir. iç kalenin içinde bulunan büyük yapının törenlerde kullanıldığı düşünülmektedir. 1987 yılında Şam Kalesi'nde gerçekleştirilen arkeolojik kazı çalışmaları sırasında Tutuş tarafından kalenin inşa ettirildiğini gösteren bir kitabe bulunmuştur. Kitabe günümüzde Şam Milli Müzesi'ndedir. Selçuklu döneminde kalenin inşa edildiğini gösteren önemli bir belgedir. Kitabenin bazı bölümlerinin kırık olmasına karşılık tamamlaması yapılmıştır. Kitabede şunlar yazılıdır:

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Bunun yapılması Abbasi devletinin Halifesi, Efendimiz imam El Muktedi bi-emrillah Mü'minlerin emiri ve Büyük Sultan Büyük Şehinşah hükümdarların başı ve Arap ve acemlerin efendisi fetih babası Muhammed oğlu davud oğlu Melik Şahın müminlerin emirinin sağ kolu devleti zamanında ve kardeşi saygın Melik desteklenen, zaferler kazanmış devletin tacı milletin ışığı, ümmetin şerefi Abu said Tutus İslam hükümdarının oğlu müminlerin emirinin yardımcısı emredilmiştir. Zamanında .... fi sehri sene 478 (1085)."

Kale içinde yapılacak arkeolojik çalışmaların artırılması durumunda Selçuklu dönemine ait başka bulgularında ortaya çıkarılması mümkündür.

Kaynakça

Berthier S., La cittadelle de Damas: les apports d'un etude archeologique. H. Kennedy (Ed.),Musfim Miitary ArcMecture in Greater Syria, Leiden, 2006, 151-164.

Berthier, S., Affili E.,Cittadelle de Damas. Supplement of the Bulletn d'Etudes Orientales, LII LIV, 2002.

Cathcart Kiıg, D.J. (1951). The Defences of the Citadel of Damascus; a Great

Mohammedan Fortress of the Time of the Crusades. Antiquity, xcrv, 57-96.

Cheveddeıı, P. E., (1986). The Citadel of Damascus, [Doctorate Thesis). Los Angeles: University of Calfomia.

Hanish, H. (1993). Der Nordostabschnitt der Zitadelle von Damaskus. Damaszeııer Mitteilungen, 7, 233-296.

Hanspeter Hanisch 1992 ''Die seldschukischeıı Anlagen der Zitadelle von Damaskus", Damaszener Mitteilurıgen Band 6, s. 479499, laf 7S82 Deutsches Archaologisches lnstitııt Station Damaskus. Mainz, 1992.

Henry Cassels Kay, "A Seljukite lnscription at damascus" Joumal of Royal Asiatic Socıety of Great Brittain aııd lreland, Apr. 1897 ss.335-345

Heyman, J., The stone skeleton, lnternational Journal of Solids and Structures, Vol.2, 1966, 249- 279.

Heyman, J., Structural analysis: A historical approach. Cambridge, Cambridge University Press, 1988.

Sauvaget J., La citadelle de Damas, Syria, il, 59- 90 and 1930, 216-241.

Ottani, F., Coisson, E., Affili, E., 'Ancient Citad of Damascus, SYria: analysis, diagnosis and monitoring far conservation and structural consolidation"

Weber, Stefan. Damascus Ottoman Modemity and Urban Transformation 1808-1918. Aarhus, Denmark: Aarhus Universitetsforlag, 2009.

Wulzinger, K., Watzinger, C., Damaskus, Die lslamische Stadt, Berlin- Leipzig, 1924, s.166- 187.

Konum
Suriye
Şam
Fotoğraflar